26 Ağustos 2025 Salı

"TÜRK SOSYALİZMİ" üzre mülâhazat; -1-

Niyazi Berkes hoca, altmışlar da ortadoğuya, kuzey afrikaya, bilhassa Mısır'a yaptığı ziyaretlerde (Ziya Gökalp'ın da yakın arkadaşı) -türkiyeli arap milliyetçisi- Satı el-Husri ile yaptığı mülakatları naklediyor? baas'ın kururucularından mişel eflak gibi hıristiyanların "islam arabın ruhudur?" derken, Satı el-Husri (seküler arap milliyetçiliğinin belkide ilk temsilcisi olarak) İslamı arap milliyetçiliği ile örtüştürmemiştir. "arap mıllıyetçısı-sosyalist" bazı gayr-i müslim unsurlar, İslam'ı milliyetçilik-sosyalizm içinde eritmeye kalkıştı ve hayli başarı oldu?!. Bu sebeple bunu "aks'el amel" ile türkçülük üzerinden milliyetçiliğimize yedirmeye çalışanlar buğün dahi başımızın belâsıdır? Dr. Hikmet Kıvılcımlı gibi münevverlerimiz halkçılık ile soysalizmi - İslam'la örtüştüren "milli-manevi-ilmi" bir ideoloji olarak vâz etmiştir. Berkes hoca, "Arap-Nasır sosyalizmi ideoloğunun" da bir -Türk kökenli- subay olduğunu anlatır ve onunla bu meseleleri uzun-uzadıya konuştuğunu söyler. Fil hakikâ, "Türk sosyalizmi" de milli-dini-ilmi hakikatlerden ayrı düşülemez. "Türkçülük" denen akım, "HAÇLILARA VE SİYONİZME HİZMETTİR" asla "Türk Sosyalizmi-Milliyetçiliği" ile anılamaz!. (AHZAB Hattı / HANDAĞI)

"TÜRKİYE'DE MİLLİYETÇİLİK: SOSYALİZMDİR" (Dr. Hikmet KIVILCIMLI)

“Türkiye’de de, işçi sınıfımızın bayraklaştırdığı bir çok Sosyalistler, burjuva aydınları oldular. Daha tipik örnek: Türklere türkçülüğü öğreten Ziya Gökalp en katışıksız burjuva ideoloğu idi. Ömrünün sonunda tüm düşüncelerinin muhasebesini dürüstçe yapar yapmaz, ne buldu? Nice kafasını işletmeyen sağcıya ve şarlatan solcuya (hele Kadroculara) parmak ısırttı: Türkiye’de sosyalizmden başka gerçek milliyetçilik olamıyacağını sezdi ve bu doğruyu açıklamakta sakınca görmiyen bir sosyalist olarak öldü. Milli Kurtuluş hareketimiz, Mustafa Kemal’in unutulmaz deyimi ile: ‘EMPERYALİZME VE KAPİTALİZME KARŞI’ çıktı. Kapitalizme karşı olan ilericilik: SOSYALİZM’den başka ne olabilirdi? Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kotarılan ilk ‘HALKÇILIK PROGRAMI’ bilinen, Sosyalizm sözcüğünü ‘HALKÇILIK’ diye tercüme etmekten başka bir şey değildi. Kapitalizmin bir başka düşmanı daha vardı. Derebeğilik gericiliği, Kuvvay-ı milliyeci Mustafa Kemal’in Derebeği veya gerici olduğunu kimse iddia edebildi mi? Hayır. Türkiye’de Sosyalizm düşmanlığı, Modern Toplum düşmanlığı oldu; ülkemizi dünyanın en geri derebeği artığı durumuna sokmak istedi. O yüzden, Türkiye’de, Babil çağından kalmış Tefeci-Bezirganlığın, Finans-Kapital köleliğine karşı MODERN TOPLUMU savunmak, Tarihin bir cilvesi olarak sosyalistlere düştü. Batıda modern KAPİTALİZM’in gerçekleştirdiği VATANSEVERLİK ve MİLLİYETÇİLİK, Türkiye’de sosyalistlerin boyunlarına borç oldu ve oluyor.” (SOSYALİZM anlayışımız nedir?) “Bilimsel Sosyalizm Dogmatizm (NASSI KAATI’cılık) değildir. Batıda Sosyalizm adı verilen şey Türkiye’de İKİNCİ KUVVAY-I MİLLİYECİLİK(Türk Sosyalizmi, "İLİM ve AKL-I SELİM" yolu)'dir."

24 Ağustos 2025 Pazar

-Normal Sözlük- "Yazarların Askerlik Fotoğrafları" Başlığından;

Sene 2006 - Burdur (57'ci topçu alayı) bedelli; manganın bir çogu Faransa'dan, Yanımdaki Osmaniyeli Astsubay, (sol başta ayakta, manganın en uzunu) M. Doruk -Amerika- lokanta da müdür, alamancılar ağırlıkta vs... Sizde fark ettiyseniz amerika'dan gelenler onlara şeklen de benziyor? -Sözüm ona- "Türk ırkını ıslah edicilerin" mel'aneti olsa gerek? Takdir edersiniz ki "Fato yapılanmasının" -en civcaklı- zamanları!.

-Normal Sözlük- "Türk'ün Ateşle İmtihanı" Başlığından;

"kitabı 10-12 sene önce satın alıp okumuş idim, lakin birine verdim bir daha geri gelmedi! hatırımda kalanlar ve anladığım kadarı ile gaziyle ters düşmeleri kadının, kara vasıf, çürüksulu mahmut(gürcü-hendekli) ve hatta ismet inönü ile beraber amerikan müzaharatı(mandası) taraftarı olmasıdır? meseleyi -amerika'dan damızlık erkek getirerek- türk ırkını ıslah etme teklifine kadar vardırmışlardır? yüz bulamayınca (kocişi adnan adıvar ile) yurt dışına çıkmak (dr. rıza nur gibi) zorunda kalmışlardır. kitabın orjinali ingilizce(amerikanca) yazılmıştır ve ne yazık ki gazi'nin vefatından sonra ismet inönü üzerinden ülkemizi "amerikan işgaline" açmışlar ve bu işgal içinse "türk milletinin tabutuna son çiviyi çakmak"da -açılım masası denilen- "vatansız - namussuz - mel'unlara" kalmıştır? lanet başlarına!."

23 Ağustos 2025 Cumartesi

- 12 Ağustos 2025 - HABER HENDEK / HANDAĞI

"Sorsan Hendek bld. seçimlerini kim kazandı? Bbp.'den İ. Püsküllübela (Ali İnci) yamyamı derler! Hakeza işin aslı / esası ne imiş bu resimden anlamak için süper zekaya ihtiyaç olmasa gerek? Bizim anlattıklarımıza burun kıvıran, hatta alay eden tezekler -zahmet olmazsa- bir izah lutfetsinler? Sorsan Bizde -Müstakil aday olarak- "42 (yazı ile) kırk iki" oy almış idik? Dini - imanı, Allah'ı - kitabı "MENFAAT-RİYA" olan vatansız-namussuz karaktersizlik tam da böyle bir şeydir?"

19 Ağustos 2025 Salı

"KUR'AN'A VE EHL-İ BEYT'E HİZMET;"

Hafize kızımızın bu sene mezun olduğu kurs olması hasebiyle genel anlamda memnun olduğumuz eğitim-öğretim kurumu. İsrafa, savurganlığa dikkat ederek yollarına devam etmelerini dileriz. Şüphesiz ki Ķur'an''a hizmet edenler dünya- ahiret mahzun olmayacaklardır. (AHZÂB Hattı / HANDAĞI)
Akyazı Şehit Mehmet Çelik Kur'an Kursu, 2025-2026 eğitim-öğretim dönemi için 14-17 yaş aralığındaki kız öğrencilere yönelik kayıtların devam ettiğini duyurdu. Kurs, tamamen ücretsiz olarak sunduğu kapsamlı eğitim programıyla dikkat çekiyor. (Akyazı Haber)

15 Ağustos 2025 Cuma

EN ŞERİR MAHLÛK: "MÜRAÎ TİP"

Müraî, sadece inanç tiplerinin en şeriri değildir, o aynı zamanda mahlûkların da en şeriridir. Çünkü müraî, Hz. Peygamber tarafından Allah düşmanı ilan edilmiştir. Allah düşmanından daha şerir bir mahlûk tasavvur edilebilir mi? Bu tipi tanımlamakta çok zorluk çekeceğimizi itiraf edelim. Çünkü bu tip bugüne kadar gündem yapılmamıştır. Belki de gündem yapılması, yolu Mâûn suresine çıkaracağı için savsaklamaya gidilmiştir. Bu tipi tanımlamak için Mâûn suresini iyiden iyiye irdelemek gerekir. Müraînin sözlük anlamı olan 'riyakâr’ tabiri kullanılarak işin içinden çıkıldığını görüyoruz. Oysaki Mâûn suresi yepyeni ve diğerlerinden tamamen farklı bir ‘inanç tipi’ ortaya koymaktadır. Riyakâr kelimesi bu tipi tanımlamaya yetmez. Mâûn suresi verilerine dayanılarak bu tipin şöyle bir tanımı yapılabilir: "Müraî, inanç durumu menfaatlerine göre sürekli değişen kahpe tiptir." Müraî tipin taşıdığı temel inanç tutarsızlıkları şunlardır: 1.) Görünürde inanmışlık, 2.) İbadete, özellikle namaza devam, 3.) Riyakârlık, 4.) Din ve ibadetle sağladığı itibarı halkın malını, özellikle kamu kaynaklarını talan etmek için kullanmak, yani çıkarcılık. Müraî tipi geleneksel 4 tipten ayıran, çıkarcılıktır. Müraî tipin esas Tanrısı, çıkarıdır. Münafık bile çıkarı peşinde olmayabilir. Müraî ise hiçbir çekincesi, hiçbir korkusu ve kaygusu olmaksızın sırf daha çok menfaat sağlasın diye yalana ve riyaya başvurmaktadır. İşte Allah’ı öfkelendiren ve müraîye lanet yağdıran budur. Bu unsurları dikkate alarak müraî tipi ‘nitelikli müşrik’ olarak tanımlayabiliriz. Çünkü bu tip, riyaya bulaştığı için otomatik olarak gizli şirke batmaktadır ama müraî, şirkinde de samimi değildir. Böyle olduğu içindir ki ‘müraî, sıradan bir müşrik değil, nitelikli bir müşrik’tir. Kur’an Mâûn suresiyle öyle bir maske yırtıyor ki, arkasından namazlı-niyazlı ama şirkin en rezil çukuruna yuvarlanmış ve Allah tarafından lanetlenmiş korkunç bir tip çıkıyor. Özetleyelim: Allah düşmanlığının kurumu olan şirkin en kahpe mümessilleri Mâûn suresinin tanıttığı müraîlerdir. Bunun içindir ki, biz şuna inanmaktayız: Mâûn suresinin mesajı layıkıyla tanınmadan Kur’an’ın dinini tanımak ve o dinden yararlanmak mümkün değildir. MÂÛN SURESİNİN LANETLEDİĞİ DÖNEK TİP: MÜRAÎ Mâûn suresinin dinciliğe vurduğu darbeden korunmak için tedbir alanlar, bu surenin tanıttığı en şerir tip olan müraî (riyayı meslek edinen) tipi hep sakladılar. En şerir tip olarak münafık tipi öne çıkardılar. Oysa ki, Mâûn suresinin tanıttığı müraî tip münafıktan çok daha tehlikeli ve zararlı bir tiptir. Münafık, başkalarına karşı ikiyüzlü ise de kendi içinde samimidir. Yani münafık, inkârını içinde saklayarak dışa karşı mümin olduğunu söyler. Müraî ise kendi içinde de samimi değildir. Çıkarı elverdiği ölçüde ve sürece inanmış görünür, inanmışlıktan daha fazla yarar sağlayacak bir durum zuhur ettiğinde, içindeki inancı kaldırıp atar. Müraî. öylesine pis bîr karakterdir ki. onun için ne inanmak diye bir mesele vardır ne de inanmamak: onun için tek mesele vardır: Daha çok dünyalık kazanabilmek. Daha çok dünyalık kazanabilmenin en rahat ve risksiz yolu Allah ile aldatmak olduğundan müraîler daima dinciler arasından çıkar. Bunun içindir ki Kur’an, mürailik meselesinde daima dinciliğe ve din-baronları sınıfına gönderme yapmaktadır. Müraîyi Türkçe’de en iyi tanıtacak tabir, öyle sanıyoruz ki, ‘DÖNEK’ tabiridir. Açık inkarcıda döneklik olmaz. İnanmadığını mertçe söyler, sonuçlarına katlanır. Münafık bile durmadan dönmez; onun da iki hali vardır: Dışarıya karşı inanmış görünmek, kendi içinde inkarcı olmak. Yani münafıkın samimi olduğu bir şey vardır: İmansızlığı. Ama bunu saklar. Müraî ise hiçbir samimiyeti olmayan, çıkar ve hesaba göre durmadan dönen bir kahbedir. Kur’an’ın verilerine dayanarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: İçlerinde çıkarcılık saklayanlar, içlerinde inkâr saklayanlardan daha tehlikeli ve daha alçaktır. Mâûn suresi, insanlığın bir türlü kavrayamadığı veya kavramak istemediği bu sarsıcı gerçeği tüm bağlantılarıyla tanıtan eşsiz bir beyyinedir. Bunun içindir ki, Allah ile aldatanlar . Mâûn suresinin adı geçince fenalaşırlar, kimyaları değişir ve Mâûn mesajını gündem yapan kişiye kudurmuşçasına saldırırlar. Çünkü bu mucizeler mucizesi sure onların kirli, kanlı, zalim maskelerini yırtmakta, o maskenin arkasındaki haramla beslenmiş nursuz-ufuksuz suratı ortaya çıkarmaktadır. Unutmayalım ki, riyakârlıkları menfaatçılığa dayananlar, Kur’an’a göre, en tehlikeli, en zararlı mahluklardır.(KUR'AN'IN YARATTIĞI DEVRİMLER)

8 Ağustos 2025 Cuma

"DİNCİ DİNSİZLİK - 2 -"

‘Dinci dinsizlik’ kavramına, benim bildiğim kadarıylaer veren tek kitap Kur’an’dır. Ve yine bana göre, böyle bir kavramın kullanılması, insanlık tarihinin, özellikle dinler tarihinin en büyük devrimidir. Dahası var: Kur’an, dinci dinsizliği tanıtırken, o kendine özgü gerçekçilik, samimiyet, tutarlılık ve insana saygıya bağlı kalarak kendisinin mensup olduğunu iddia eden yalancı kahpeleri örnek veriyor. Hiçbir korumacılık,tarafçılık, ikiyüzlülük yapmadan. Dinci dinsizlik kavramının kullanıldığı sure Maun Suresi’dir. Kur’an burada, muntazam namaz kılan yani görüntü ve resmiyet itibariyle ‘mükemmel’ sayılabilen bazı insanların bazı kötülükleri yüzünden dinsiz-imansız inkarcılar olduğunu, bu örtülü dinsizlerin namazlarıyla bile lanetlendiklerini bildirmektedir. Maun Suresi’nin insanlık dünyasına tanıttığı dinci dinsizliğin temel göstergeleri de sarsıcı birer ibret dersi taşımaktadır ve şunlardır: 1.) Yetimi yoksulu itip kakmak, yoksulların toplumsal servetten pay almalarını özendirmemek yani paylaşımı engelleyerek kitlelerin sefaletine sebep olmak. Bugünkü dile çevirirsek, sosyal devleti yok etmek veya işlemez hale getirmek. 2.) Bütün bu kötülükleri yaparken bir yandan da muntazam namaz kılmak, 3.) Riyakârlık yani ikiyüzlülük yapmak, 4.) Kamu hak ve imkânlarının gitmeleri gereken yere ulaşmalarına bir biçimde engel olmak. Bu engel olma o imkânları çalıp çırpmak şeklinde olabileceği gibi, çalıp çırpanlara seyirci kalmak şeklinde de olabilir. Maun Suresi bu iki şeklin her ikisini de lanetliyor. Kur’an, ‘dinci dinsiz’ tiplere, Müslüman muamelesi değil, ' Anadolu dinci dinsizliğinin saltanatı. Bir tarih terimi olarak engizisyon, din adına saltanat kurmuş binlerinin güdümündeki mahkemeleri ve bunları kotaran çıkarcı Allahsızların zulümlerini ifade etmek için kullanılır. Bu dincilik zulmünün Batı’daki ana vatanı İspanya, kofanaları ise dinci dinsiz kilise babalarıdır. Engizisyonun kelime anlamı ‘soruşturma’ demektir. O halde din adına soruşturmanın bulunduğu her yerde engizisyon var demektir. Soruşturmanın, engizisyon mahkemelerinde yapılmaması işin esasını değiştirmez. Engizisyon ortaçağda, Katoliklerde kilisenin dayattığı inançlara karşı gelenleri cezalandırmak için kurulan Katolik kilisesi mahkemelerinin adıdır. Meseleye dinci dinsizliğin insanlığa, özellikle gerçek dindarlara yaptığı zulümlerden bakarsak, engizisyonun tarihi Batı’dakinden çok önceye gider. Anavatanı da Emevî halifelerinin egemen oldukları Müslüman coğrafyalardır. Başka bir deyişle, meleye kavramsal ve işlevsel zeminde bakarsak, engizisyonun öncüleri Emevîlerdir. Bu demektir ki, esas engizisyon, Batı’dakinden yaklaşık 7 asır önce Arap-Emevî zorbalarınca Müslüman dindarlara uygulanmıştır. Bu Emevî engizisyonundan en büyük kahrı çekense İslam düşüncesinin aşılmamış hukuk dehası ve Müslüman tarihte akılcılığın öncüsü olan İmamı Azam Ebu Hanîfe’dir. Şöyle veya böyle, tüm engizisyonlarda, din ekipleriyle siyaset ve yönetim ekiplerinin el ele vermesi kaçınılmazdır. Birinden biri yan çizerse engizisyon uygulanamaz. Zulmün en kanlı kurumu olan engizisyonun her kanadında soruşturma daima kutsala vekâleten yapılır. Zulüm omurgası da işte bu ‘kutsala vekâlet’ kavramıdır. Hıristiyan engizisyonu bunu Tanrı’ya vekâlet, Emevî engizisyonu ise Peygamber’e vekâlet (halifelik) olarak yürüttü? ‘Peygamber’e vekâlet’ kurumu kabul edilen hilafet, engizisyonun Emevî sistemindeki dayanağıdır. ("KUR'AN'IN YARATTIĞI DEVRİMLER")

1 Ağustos 2025 Cuma

3 Ağustos 2025 Bursa Türk milliyetçileri mitingi; -2-

"TÜRK MİLLİYETÇİLERİ, (ZAFER PARTİSİ.., vb.) NATO-GLADİO ARTIĞI, SİYONİST-DESTEKÇİSİ KLANİSTLER İLE ASLA İTTİFAK ETMEMELİDİR!." (AHZAB Hattı / HANDAĞI)