20 Ocak 2016 Çarşamba

"TÜRKLÜK ALLAH’A KUL OLMA KILAVUZUDUR"

-ALTIN SİLSİLE-
Peygamber-i Azam(S.A.V.)
Faruk-u Azam(R.A.)
İmam-ı Azam(Rhm.)
Müceddid-i Azam(Rhm.)
Mütefekkir-i Azam(Hfzh.)
-İSPATI AŞAN FİKİR-

“Kullanma ne demek? Arapçada istimal diyorlar. Biz kullanma diyoruz. Bunun çok açık, görünür bir sebebi var. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de ayet-i kerimelerden birinde Allah’ın dünyayı insanlara musahhar kıldığına dair bir hüküm var. Allah dünyayı insanlara musahhar kılmıştır. Bunu nasıl tefsir etmeli sorusunun cevabı Türkçedeki ‘kullanma’ kelimesindedir. Allah dünyayı musahhar kıldığı için biz ‘kul’lanıyoruz. Kulluğu üzerimize alıyoruz. Kullanma dediğimiz şey kulluğumuzun şuurunu benimseme ve kulluğumuzun gereğini yerine getirme. Bu dünyada başka hiçbir lisanda bizim ‘kullanma’ diye çocukluğumuzda öğrendiğimiz kelimeye benzer bir yaklaşım yoktur. Kullanma dediğimiz zaman daha çok pejoratif(kötüleyici, yerici) manada kullanırız. ‘O onu kullanıyor’ veya ‘Ben kendimi kimseye kullandırmam!’ Bu güzel bir ifadedir. ‘Ben Allah’tan başkasının kulu olmam’ demektir.”

(İ.M.D. Yedinci Sene-i Devriye Konferansından; 12.Nisan.2014-ANKARA)

13 Ocak 2016 Çarşamba

Müslüman Olmak-Kalmak Senin Kimliğini Netleştirmez. Küfr Hükümranlığı O Halde Dahi Senin Yaptığın Köpekliği Kafi Saymayacaktır; "BUNU O LANETLİ AMERİKAMPUL KAFANA SOK!."


"Biz hâlâ dünyada kâfirlerin mağlup edemediği milletiz. Biz hâlâ dinimizle yaşayan bir milletiz. Bunu inkâr ile bir politika yürütmek sadece ahmaklık değildir, aynı zamanda küfürdür. Biz dinimizle varız. Türk, Müslüman olmadığı zaman Türk değildir. Aslında her Müslüman’ın önünde de Türk olup olmamak tercihi vardır; her Müslüman “Müslümanım ama aynı zamanda da Türk müyüm?” diye düşünmek mecburiyetindedir. Müslüman olmak onun kimliğini netleştirmez. Çünkü bu, Endülüs’te dejenere olmuş bir şeydir. Endülüs’te kâfirlerin ele geçirdiği topraklarda tıpkı bizim zimmilerimiz gibi yaşayan Müslümanlar vardı. Yani, kâfirler kuzeyden Müslümanlar aleyhine gittikçe ilerliyorlardı ve kâfirlerin ele geçirdiği topraklarda bazı Müslümanlar kâfirlere vergi vererek dinlerini koruyorlardı. Bu pislik bugüne kadar gelmiştir. Bugün hâlâ insanlar kâfirlerin hâkim oldukları bir dünyada Müslüman kalınabileceğini sanacak kadar yozlaşmış(münafıklaşmış) durumdadırlar. Kâfirler eğer söz sahibi ise orada Müslümanlık bahis konusu değildir. Bunu dünyaya tescil ettiren Türkler olmuştur ve bu yüzden Osmanlılar diğer gazâ beyliklerini tasfiye ederek bir devlet bütünlüğü elde edebilmişlerdir. Osmanlılar siyasî manevra kabiliyeti olan bir kadroydu. Onlar en iyi gazâ şartlarını yerine getiren unsur olarak kendilerini kabul ettirdiler ve tabi bundan da bir pay aldılar."

İsmet Özel - “YENİ KANA YASA / YENİK ANAYASA” Panelinden;
(10 ekim 2015, Ankara) 

7 Ocak 2016 Perşembe

"Münafık Gıcınlanmasına Kontra;"



"Namert gavur höykürmesi
hacı anan angela merkel.
Bir de bunun finkeli var idi,
hakikaten ne oldu lan
a b de fink atan finkel?
Mevlaya değil,
avroya, dolara açıldı el!
Nedamet getirme;
gelecek isen de
Bize illa ki nasuh tövbesi ile gel!."

(Yaşar Ali - 17 R.Evvel 1437 - Medine-i Münevvere)