- Ulu sözlük-
"arapları sevmeyen kâfirdir" başlığından;
içlerinde 25. sene kaldım ve aşırı kabileci-ırkçı olduklarını müşahade ettim. -batıdaki gibi- kast sistemi işletirler, yemenlierin (ısmail-a.s.'nin hanımına atfen) arabın aslı biziz? iddialarına rağmen, -safkan araplara- "kuh" derler. bir alt katman "mütecennis(sonradan cinsiyetlenmiş?)" bilhassa hac-umre vesilesi ile dünyanın her yerinden gelip, vatandaşlık alarak ikamet edenler s. arabistanda ciddi bir yekün teşkil ederler. singapurdan gelen -emmi- ahmet'in evinde bir müddet kiracı olarak kaldık(ailecek) ve böyle faziletli bir kişi ile tanışmış olduk. bu yakın zamanda duydum-okudum, (singapur da müslümanlar nüfusun çoğunluğunu teşkil etmemekle beraber) kızı singapur da cumhurbaşkanı seçilmiş. arabistan da 2-3'cü sınıf vatandaş muamelesi gören şahsın kızına -işi bilenlerce- verilen rütbeye bakarmısın? işyerimiz de beraber çalıştığımız -(yemenli)hafız- ömer adında bir arkadaş -bu tabakaya- "mütenecis(sonradan boklanmış?)" derdi. -bu kesimin- çoğunluğu hafızın vasfettiği gibi lakin -az olmakla beraber- düzgün adamlar da çıkmış?
(devam edeceğiz, inşaallah)
15.12.2023 19:31
ehli mekke
oğlumuzu bir ana-okuluna göndermeye niyetlendik, sorduk-soruşturdek yarı-resmi bir okula (vasıta olan suudi tanıdığın da yardımı ile) kayd ettirdik. çocuğun da nasibine -abla- sena adında, işini bilen-dirayetli bir -bedevi- muallimeye tevafuk etti. dil gelişimine azim faidesi oldu, minnettarız ve hayrla yad ederiz. onun hatırasına -tek kızım, hafizem ile- ismini yaşatmak istedik, birde;
"hamd'ü sena lar, hamd'ü senalar
yar ile bayram kıldı bu gönlüm."
15.12.2023 20:18
ehli mekke
ana-okulundan sonra çocuğu, -işyerime yakın- lakin hac mıntıkası-otellerin içinde kalmış "ajyat ibtidaiyye" adında bir ilkokula verdiler. baktık olmuyor (hac mıntıkası dışında) eve yakın bir okula naklini talep ettik ve kabül edildik. bu seferde "ayiz saati" adında -çocuğun hocası olan- suudlu muallim, -yapıştı- "- illaki çocuğu almayın, burada devam etsin?" deyu ısrar etti. -baktıki- bizi ikna edmiyor, bu seferde "- ya şeyh, ma nesiyt minni(beni sakın unutmayın?)" deyu rica-minnet ederek, ısrar da bulundu?
"- ayiz hoca, çocuğumuza ve bize muhabbet etmene minnettarız ve verdiğimiz söz üzre, unutmayız-unutamayız?"
amma velakin; "âli-suud denen, kabileci güruhun"da, -ecdâdı dörtyüz-küsür yıl "haremeyn eş-şerifeyn"e hizmet etmiş "azîz türk milleti" evlatlarını "ecnebi(yabancı?)" yaftasıyla tazir etmesini de, unutmayız-unutamayız?.
((bizde "ecnebi" lafzı, gayr-i müslimler -müslüman olmayanlar- için kullanılır?))
-mevali(köle)- demişler kesmemiş, taziri "ecnebi" demeye kadar vardırmışlar? er yada geç "hesabı" mutlaka sorulur, temin ederiz?.
15.12.2023 21:22
ehli mekke
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder