Yüce Allah buyurmuştur ki: "Rabbimiz Allah'tır diyen, sonra da doğru yürüyen kişilere melekler inerler de korkmayın, mahzûn olmayın, muştuluk size, size vaadedilen cennetle derler." Siz de Rabbimiz Allah'tır dediniz ya, o halde kitabına uyun da doğru olun; emrine uyup kulluğunda doğru yola gidin de doğrulukta bulunun. Sonra da o doğru yoldan ayrılmayın; o yolda bidatler meydana getirmeyin; o yola aykırı harekette bulunmayın. Çünkü ayrılanlar, gerçekten ayrılırlar; kıyâmet gününde, Allah katında, rahmetine ulaşamazlar.
Bundan sonra da halkı ayırmaktan sakının, dilinizi uz tutun; gönlünüz başka düşüncede, diliniz başka sözde olmasın. Herkesin dilini zaptetmesi gerektir. Çünkü bu dil, serkeştir; sâhibini eğri yola götürür, saptırır. Andolsun Allah'a ki ben, çekinen kulun, dilini zaptetmedikçe çekinmesinden faydalandığını görmedim. Çünkü inananın dili, gönlünün ardındadır; münafığın gönlüyse dilinin ardında. İnanan, bir söz söylemek istedi mi, önce gönlünden geçirir o sözü, bir düşünür, hayırsa söyler, şerse vazgeçer. Münâfıksa diline gelini söyler; hangi söz kendisine fayda verir, hangi söz zarar, düşünmez bile. Allah'ın salâtı O'na ve soyuna olsun, Rasûlullah, "Bir kulun îmânı, gönlü doğru olmadıkça doğru olmaz; gönlü de, dili doğru olmadıkça doğrulmaz" buyurmuştur.
"VE SALLALLAHU A'LA SEYYİDİNA MUHAMMED'İN, VE A'LA Â'Lİ SEYYİDİNA MUHAMMED"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder