9 Kasım 2008 Pazar

"DOSTLUK BEYANNAMESİ"

“Düşüncede “dost oluşun” yerini tutabilecek diğer bir insan başarısı yoktur.” “En sarih(açık) anlaşma dostlar arasındaki anlaşmadır.” “Dostluğun olduğu yerde tahakküm olmaz.” “Dostlar birbirine yük olmaz.” “Dostlar arasındaki ilişki köle-efendi ilişkisi değildir, işçi-patron ilişkisi hiç değildir.” “Dostluk için en az iki yetişkin, özgür, bağımsız şahsiyet gereklidir.” “Dostluk tarafların dostluktan başka şeye ihtiyaç duymadıkları şartlarda doğar.” “Bu demektir ki modern çağın “sözleşmeye dayalı” insan ilişkileriyle “dostluk” birbirine taban tabana zıttır.” “Dostlukta gözetilen menfaat dostluğun ürettiği menfaattir.” “Sadece biri diğerini gözden çıkarmayanlar dosttur.” “İhtiyaten dost olunmaz.” “Muvakkaten dost olunmaz.” “İdareten dost olunmaz.” “Fikirlerimiz veya bir başkasının fikirleri dostluk tesisine yaramadıysa hiçbir şeye yaramıyor demektir.” “Dostluk bağları ihdas etmediği halde yaygınlaşan ve etki uyandıran fikirler kendilerinde mündemiç(saklı olan) bir zararı zaman ilerledikçe enine boyuna çoğaltır.” “Yani insanlar dostluk getirmeyen fikirleri yürürlüğe koydukça kendilerine dokunmayan zehirli yılanın bin yıl yaşaması için ellerinden gelen her şeyi yapmaya başlamışlardır.” “Dostluk gücü sağlamayan fikirlerin taşıdıkları değer bakımından birbirlerine üstünlük taslamalarına ne gerek, ne de imkan vardır.” “Fikirler dostluk dinamosu gibi olmadıkları taktirde insanların insanlara tahakküm ettikleri bir yapıyı sağlamlaştıran ve o yapı ile birlikte sertleşen çimento gibidirler.” Velhasıl kelam; Murad-ı İlahiye uygun “DOSTLUKLARA” kavuşma dileğiyle…