"Türk Milliyetçisiyim?" deyu, -Bizi kandırdığını zanneden- "-SARAY, FİRAVUN SEVER- ŞARLATAN"a; - 3 -

 "Her ümmetten bir şahid, -Rasûlüm- Seni de onların üzerine şahid getirdiğimiz gün, HÂLLERİ NİCE OLUR?" (Nisa(4) - 41)

- Kur'an mü'mini Türk Milliyetçilerinin yolu, "Kendilerine nimet verilenlerin" yoludur, gazab edilenler(yahudiler) ve sapıklar(hıristiyanlar)'ın yolu değil.

- Tesirde ısrarcıyız; "Rabbim Allah, kitabım Kur'an" diyoruz, tarifimiz de "İstiklâl Marşı"dır. Tesir gücümüz, düşmanlarına -bir aylık mesafe uzaktan- korku salan Peygamberimiz(S.A.V.)'in "Ümmeti-Milleti-Ordusu" olmaktan, yani "Türk" olmaktan geliyor. Belki de -ÇATIŞMAYA GİRMEDEN KAZANACAĞIMIZ- bir "Tebük Seferi"nin istemi üzerindeyiz.

- Medine-i Münevvere de başlattığımız "İstiklâl Harbi" bizim ikinci hicretiniz olarak anlaşılmalıydı. İlkinde Mekke'den, ikinci hicretimiz de ise hem Mekke'den, hem Medine'den çıkarıldık.
"Ben bu toprakları gâvura yedirtmem, ölürüm de gâvura boyun eğmem!" diyenlerin hemen hemen hepsi "ŞEHİD" oldu.
"YA RABBİ BENİ DE ŞEHİD OĞULLARI SIRASINA KOY, BENİ ONLARLA HAŞRET."
Aklımıza böyle bir dua hiç geldi mi?

AHZÂB Hattı / Hendek

- Firavun sever - "Gâvur güruha"; - 2 -

"ha bu mısırlılar, arabistan da "haşiş - bahşış - maliş" üçlemesi ile anılırlar. haşiş, -bildiğunuz pudra- "a ka pe'lilerin -gaba sakallı- gâvur hocelerin sohbetlerinde dahi bir kenara çekilip "ottur günahı yoktur!" deyu tesmiye ettikleri menhiyât. üzerlerine vazife olan işleri dahi "bahşiş(rüşvet) almadan!" yapmazlar. ne diyordu -hayırsever işadamı reza-, "- (annemin tavsiyesidir), devlet memuru ve orospunun bahşişini peşin vereceksin!". yaşanmış bir hadisedir, - konyalı diş teknisyeni bir arkadaş- hacca gelen misafirlerinin kurbanını kestirmek için mısırlı kasaplar ile -raiç bir ücret karşılığı- anlaşır. sıra kurban kesmeye gelince, -kesimde- "bismillahi allahu ekber" demelerini ikaz ettiğinde -kasapların- "- bahşiş verirsen, deriz?" cevabı ile karşılaşır!.

bunlar, -herhangi birine- bir haksızlık ile zulmederler, -hiçbir şey yapmamış gibi "maliş(mühim değil!)" der geçerler? a ka pe avanasi ve sabır meşhur denen haşlağın "bop-saray firavunu"nu -ne diye- ölümüne sahiplenmelerini izah edebilmişimdir, inşaallah."

21.05.2023 10:56

ehli mekke

Türk Milliyetçilerine iftira ve tezvirattan imtina etmeyen, "Firavun sever, gâvur imamlara"

- Kem alet ile "kemâlât" olmaz, Kemâlât "Dini Bütün Türklük?" ile olur;

Cumhuriyet idaresi, Din-i mübini islam'a bigane "türklük-türkçülük!" için varını - yoğunu harcadı. Mhp'nin amblemini "hepimiz osmanlıyız!" Bahanesi ile teklif ederek kabül ettiren, -elalemin ermenisini- "leon (dabakyan) amca!" diyerek bağrına basan ve "türk milliyetçisi?" kabül eden "türkçülüğü!" gâvur topraklarına gömüyoruz. 

Ve bu toprakları işgal eden fransız subayı'nın "- benim yardımcım da müslüman?" iddiasına, "- Eğer o Dini bütün bir Müslüman(Türk  milliyetçisi) olsaydı, senin emrine girmezdi? mukabelesi ile, "Vatan toprağım, Türk'e mezar olmadan, DÜŞMANA GÜLiZAR OLMAZ!" deyu gürleyen -Şekerci Hüseyni'nin-, "-Dini bütün- Türklüğüne, Türk Milliyetçiliğine" itibar ederek, yolumuza "MÜSTAKİL KARDEŞLER" olarak devam ediyoruz(Bi-iZNiLLAH).

Ozan (Arif)'in, "Çatlak zurna gibi öten şerefsiz?" Olarak tasvif ettiği "bedbaht"a duyurulur!.

AHZÂB Hattı / Hendek 

"ŞURAYI ÜMMET"ten - "ŞURAYI MİLLET"e;

15 Mayıs 2023 - Pazartesi(25 Şevvâl 1444)

- AHZÂB Hattı / Hendek -

- Kamuoyuna ilanen -

- Allah'ın Selamını vermekten aciz, -İstiklâl Marşı Derneğine musallat olmuş- bir takım zevat, beni dernek azalığından -tam da seçim arefesinde- azlediyor imiş? Bu neyin nesi, kimin fesi(külâhı mı demeliyim?). Üç sene öncesinden -istifa etme mes'uliyetine binâen, sadece- "FAHRİ GENEL BAŞKAN'A BAĞLI, FAHRİ ÂZA OLDUĞUMUZU" ilân etmişiz, bunu bilmezden gelerek niye bu zamana kadar beklendi, cevap versinler? Eğer kararlarında samimi iseler, "Fahri Genel Başkan'ın lisanından -yazılı değil, sözlü olarak- ihracımızı?" bildirsinler ki, -sabık g. sekreter- Mustafa Raif Tosun'un menfur iddialarında -bir doğruluk payı- var mı - yok mu, bilelim? Hakkımız da hayırlısı!.

Yaşar Altındal - AHZÂB Hattı / Hendek 

"MİLLETİ HÂKİME" Ve - Müslim görünümünde "Gayr-i müslim" - ANASIR-I SAİRE?

 - 115. Sene önceki bu "Sehl-i Mümteni" tesbiti buraya bırakalım -

İttihatçıların yayın organı Tanin'in başyazarı olan Hüseyin Cahit, gelinen yenı dönemde şartlar ne olursa olsun "Millet-i hakime"nin yalnızca Türklerden müteşekkil olduğunu vurgulayan bir yazı kaleme alır ve bu makalesinde, "Müslüman" kelimesini âdeta "Türk" yerine kullanmıştır. Bu konuda yazar şu görüşleri dile getirmektedir: "İstikbalde anasır-ı Osmaniyyenin muhadenet ve ittihadı hakkında ne kadar kuvvetli ümitler beslersek besleyelim bugün bir vaka-i hakikiyye şeklinde binlerce misal-i delâili ile gözlerimizin önünde durduğu için muhakkak biliyoruz ki, bu devletin bekâsını Müslim unsuru kadar isteyen ve çalışan yoktur. Bugün şu devleti kendine yanlız Müslim unsuru mâl ediyor. Benim hükümetim diyor. Anasır-ı saire az çok hep bir emel arkasındadır. Bunlar muhtelif mahreklerde(mahfillerde) deveran eden ecram-ı semaviyeye benzer. Hepsi başka merkeze tabidir. Eğer hüküm ve nüfuzu bugün anasır-ı gayr-ı müslimeye tevdi edecek olursak hiç şüphe yok ki bunların icraat ve harekâtında yegâne rehber menfaat-i Osmaniye endişesi olmayacaktır. Demek oluyor ki, biz Müslim unsur, memlekettin şu halinde hayatımızı kurtarmak istersek, hüküm ve nüfuzu kendi elimizde tutmalıyız ve anasır-ı saireye bunu kaptırmamalıyız."

Ve yazısını, "Çünkü ne denirse densin, memlekette "Millet-i Hakime" Türklerdir ve Türkler olacaktır." tesbiti ile bağlamıştır.

AHZÂB Hattı / Hendek 

- NE EĞRİ DURALIM, NE YANLIŞ KONUŞALIM?

 -Uludağ sözlük-

"Sinan Oğan" başlığından;

i.m.d.'nin “yemini olan yegane millet ve diğerleri” paneline katılmak ve selçuk üniversitesi'nde okuyan oğlumuzu ziyaret maksadı ile konya'ya geldik. panelin son kısmına yetişebildik, pirimizi gördük-selamlaştık ve -genel başkan- durmuş bey'in otomobili ile -akşam yemeği yenilecek- lokantaya giderken el ilanatından birer nüsha takdim etmem üzre -arkada oturan üniversite talebelerinden birinin de tahriki ile- tartışma çıktı. başkan böyle bir broşür'e dernek logosunu ilave etmemizin yanlış olduğunu söyledi. buna mukabil bizde "-sadece pirimize bağlı- müstakil erler olduğumuzu" ve -tek başına da olsa- "bir millet olabilme!" insiyatifini kullanma halkımızı ifade ettik. baktım iş daldalanıyor, -oğlumun da tedirgin olmasından mütevellit- bir taksiye binerek oradan uzaklaştık. diyeceğim o ki -alahattin tepesine seyr ederken- "reisin hangi mühim maksada mebni!" desteklenmesi gerektiği hususuna dikkat çekmemize, taksicinin verdiği tepki, işımizin ne kadar zor ve meşakkatli olduğu gerçeği ile yüz yüze gelmemizi sağladı. tevekkeltü â'lellah der yolumuza devam ederiz(bi-iznillah).

06.05.2023 23:53

ehli mekke

ilaveten; - durmuş başkan, "sinan oğan türk'mü imiş ki türk milliyetçisiyim diyor?" deyu bir laf etti. yahu bu lafı neresinden tutarsan tut elde kalır! biz hani söze-ikrâra itibar eder idik(türküm diyorsa, o halde "nerenden belli?, o gâvurluğu bırak!" -telkin hakkını- elinde tutarak). haddi zatında, -bu aşamada- "türk milliyetçisim" demesi, kifayet eder sözümüz orada duruyor. buna rağmen, -tahmin edebildiğim angajmanlarla?- bize ket vurmaya kalkışmak, -en hafif tabirle- hadsizliktir, hudutsuzluktur, biz ki "kaz hilmi'nin torunu!" değiliz. öyle yağma yok, "herkes eteğindeki taşı dökecek?".

07.05.2023 10:56

ehli mekke