19 Aralık 2010 Pazar

"TÜRKSÜZ İSLAM KİMİN NEYİ?" Konferansın'dan Notlar;

“Türklük her zaman tarihi bir roldü; bir ırk değildi, bir kültür değildi, bir yaşam tarzı değildi. Bir tarihi rol, yani İslam bayraktarlığının, kafirle çatışmayı göze almanın tebeyyün ettirdiği (meydana çıkardığı) bir unsur idi. Türklük bir kavim olarak başlamış bir şey değildir. Türklük bir isim değildir, Türklük bir sıfattır. Müslümanlık içinde vasıf, nitelik ve karakter üstünlüğünün belirginleştirdiği bir mekandır. Türkler bütün varlıklarını İslam’a borçlu olduğu için, (sadece Türkler) İslam’ı kendi ezberlerine tahvil etmediler (çevirmediler, dönüştürmediler). Yani Türk bütün ezberlerini ve direktiflerini Kur’an’dan ve Sünnet-i Seniyye’den alandır. Bir insan Müslüman’ım diyorsa iki ihtimal vardır; bu adam ya Türk’tür, ya münafıktır. Çünkü münafıklık imanla değil, zahiri bir şekilde inandık demekle var olan bir şey. Türklük ise zaten başka bir yolu ve mümkünatı olmadığı için olunan bir şeydir.”
“Bize İslam’ın ne olduğuna dair tatlı yalanlar söylediler ve biz de yalanların tadına bayıldık. Hayatımızın deveranı konusunda bize söylenen tatlı yalanların hepsini hakikat kabul ediyoruz. Yani bize acı yalan söylemiyorlar, tatlı yalan söylüyorlar. Bu bizim İslam’ı anlamamıza mani olan bir ruhi durum. Tabiatıyla Türklüğü anlamamıza da mani oluyor bu ruh hali. Biz İslam’ı anlamadığımız kadar Türklüğü de anlamıyoruz, İslam’a uzak düştüğümüz kadar Türklüğe de uzak düşüyoruz. İslam’a ne kadar yakınsak Türklüğe de o kadar yakınız. Ama dediğim gibi bunu biz anlayamıyoruz. Bize başka bir şekilde yolun kenarına dikenli çalı dikildiğine dair (Nasreddin Hoca’nın -borcu olan adama- borcunu ödeyeceğine dair asılsız vaadine atfen;) bir yalan söyleniyor ve bu yalanın sonuç verici bir şey olduğuna bel bağlamamız sebebi ile İslam’ın aslına uzak duruyoruz. Ve yaptığımız ettiğimiz şeylerle İslam’la, İslam Peygamberi ile ve Allah’la savaşıyoruz. Haşa biz öyle şeyler yapmıyoruz diyeceksiniz ama -bu hayata intibak ettiğimiz ölçüde- bunları yapıyoruz.”

“İslam düzeni olmadan İslami hayat olmaz. İslam düzeni olmadan Müslüman olmak (kalmak) fanteziden ibarettir, hesap gününde hiç işe yaramaz. Ben de Müslüman’dım ağabey, diyemezsin kimseye. Bir Müslüman’ın ufkunda eğer İslam düzeni yoksa o adamın imani ve itikadi tamamlanmışlığından bahsedilemez. Bu adamın İslam düzeni için neleri başardığı önemli değildir ama istikametinin bu olduğunun bilinmesi şarttır. Birçok Müslüman bunu bilerek ama bu uğurda hiçbir şey yapmayarak Müslüman olarak öldü. Bunu bilmeleri kafi idi. İslam düzeni olmadan Müslüman olmak (kalmak) fasaryadır. Biz bu toprakları Müslüman kalmamızın mukabili olarak vatanlaştırdık. Türkiye ahiretin tarlasıdır. Ahireti için azık devşirmekten gayrı bir amacın peşinde koşmayanların vatan kıldıkları tek yer Türkiye’dir. Kim Türkiye için ne yaptıysa ahirette onu görecektir.”

“Türksüz İslam, mümessilsiz kalmış İslam’dır. Türkler her zaman İslam’ın Mümessili (vasıf ve niteliği farklı) olmuşlardır, temsilci değil. Mesela sınıfın mümessili olur, sınıfı temsil etmez ki o. O sınıfın mümessilidir, o sınıf hakkında her şey ondan öğrenilir ve o sınıfa bir şey onun eli ile yaptırılır. Yani o, o sınıfı temsil etmez, hatta o sınıfın özelliklerini de (karakterini de) taşımaz. Derler ki, “Bu mazarrat bir sınıf, filancayı mümessil yapalım, o çocuk onların hakkından gelir.” Yani temsil etmez mümessil, mümessil o sınıfın icabına bakar. Türkler İslam’ın mümessili oldular bu bakımdan. Türksüz İslam da işte mümessilsiz kalmış bir İslam’dır. Mümessil yok, sınıf istediğini yapıyor.”

“Türksüz İslam genel olarak kafirlerin, özel olarak münafıkların tüm sermayesidir. Yani Türksüz İslam küfrün kol gezdiği, münafıkların cirit attığı bir vasatı temin eder. Fakat asla bir vatanı temin etmez. Türksüz İslam vatansız İslam’dır. Vatansız yaşamakta namussuz yaşamaya denk düşer. Bu vatansız vasat Müslüman’dan başka herkesin işine yarar. Çünkü Türksüz İslam vasfedilemeyen mücerret bir İslam algısıdır. Türkler devleti icap ettiği zaman korudu ve kurtardılar ama devlet hiçbir zaman Türkleri iyi bir pozisyona ulaşmaları için desteklemedi. Bugün Müslüman’ım deyip her türlü alçaklığı yapan insanlara alçak demeyenler de alçaktır. Bugün Müslümanlık adına ortaya çıkıp da alçaklık yapanlara alçak demeyenler de alçaktır.” Vesselam… (23.10.2010-Ankara)
http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/