Türk milleti iradesini ve insiyatifini "alçakça-arsızca" hedef alan bu taarruzu bertaraf edip, imha etmek zorundadır. Bu tavır az da olsa "İman sahibi" olarak huzur-u İlahiye varmanın asgari şartı olsa gerektir. Tehdit ve şantajlara boyun eğip, içine düşürüldüğü "karsambayı" kabule yeltenmek dahi -bu merhaleden sonra- şirk ve sapıklıktır. Türklüğümüz hakikatine zerre miskal vakıf olan bir şahsın artık bu "küfr istidadından" döneceğine, sarf-ı nazar edeceğine inanmak istiyoruz. Bu mesele çoktandır "KESKİN BİR HESAPLAŞMA SÜRECİNE" girmiştir. Bundan dönüş -kaçsan da kurtuluş- mümkün değildir. İman sahiplerinin Bedr de, Uhud da, Ahzab da, Çanakkale de ve Sakarya da verdiği cansiperane mücadelenin "maksadının-manasının" hangi hedefe matuf olduğunu takdir edecek-ihya edecek bir "Rabbani hareket"in gölgesi üzerimize düşmüştür. Bu manaya sirayet edemeyen bir bünyenin "DEHŞETLİ BİR HELAKA" müncer olması mukadderdir.
Ves-Selam..
(13.Zilkade.1436-Cuma - Medine-i Münevvere)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder