27 Ağustos 2024 Salı

- 10 - (TÜRK MÜ, GÂVUR MU?;

"Bir milletin millet olmasını temin eden tek şey onun hasmının kim olduğunun tayinidir. “Bir millet hasmıyla var olur.” Hatta isterseniz daha düzgün bir ifadeyle, düşmanıyla varolur. Ya da “asla onun gibi olamayacağı bir şey karşısına çıktığı zaman bir millet kendisi olur.” Yani bir yerde bir milletten bahsedecekseniz önce düşmanını görürsünüz, ondan sonra o millet görünür. O yüzden yani kavimlerle millet meselesini anlamak imkânsızdır. “Türk Milleti’nin bütün tarih boyunca hasmı bellidir. Hangi kavme mensup olursa olsun kâfirler Türk Milleti’nin hasmı olagelmiştir.” Onun için dilimizde açıkça yerleşmiş olan bir şey vardır. Soru her zaman “Türk mü, gâvur mu?” şeklinde sorulur. Yani hiç kimse “Türk mü, İtalyan mı?” diye sormaz. Türk mü, gâvur mu?" (AHZÂB Hattı / Hendek)
-Ulu sözlük- "Muhammed Zahid Kevseri" başlığından; aslen düzcelidir, (meşhur) -son- şeyhülislam mustafa sabriye vekalet etmiştir ve onun gibi "türk" düşmanıdır. itikadi-imani yönünü bilemem lakin, m. zahid kevseri aşırı (çerkez) kabilecisi biridir. e. ihsanoğlu'nun babası ihsan efendiyi (çerkez olmadığı için) "ravak el-etrak" yurduna mürşid olmasını engellemiş, mısır hidivliğindeki nüfuzunu kullanararak bir çerkezin atanmasını sağlamıştır? (27.08.2024 14:19 ehli mekke) -yıllar önce- bu kişinin "makalât" adlı kitabını tercüme edip yayınlama telifi için (o zamanlar ve -palazlandıktan sonra akp. yalakalığına soyunan- ebu bekir sifil' in riyaset ettiği) "dar el-hikme"den bir grup hoca arkadaş düzceye giderken (hendek'e) bana uğradılar, istişare ettik ve onlara yanlarında -kabileye tavassut edecek- bir "çerkez"in bulunmasını ikaz ettim? yanlarındaki -gürcü hocayı işareten- "sana-bana karşı" bu hocayı tercih ederler lakin, bu kalibrede namlı hocalarına illaki bir "çerkez tavassutu" isterler, deyu ilave ettim? bildiğim kadarı ile hâlâ da telifi alabilmiş değiller!. (27.08.2024 15:01 ehli mekke)

Hiç yorum yok: