14 Mart 2011 Pazartesi

"Müsbet Milliyetçilik!"

"Müsbet milliyet; hayat-ı içtimaiyenin ihtiyacı dahilisinden ileri geliyor; teavüne, tesanüde sebeptir; menfaatli bir kuvvet temin eder; uhuvvet-i İslamiyeyi daha ziyade teyid edecek bir vasıta olur.
Şu müspet fikr-i milliyet; İslamiyete hadim olmalı, kal'a olmalı, zırh olmalı... yerine geçmemeli. Çünkü İslamiyet'in verdiği uhuvvet içinde, bin uhuvvet var; alem-i Bekada ve alem-i Berzahta o uhuvvet baki kalıyor. Onun için uhuvvet-i milliye ne kadar da kavi olsa, onun bir perdesi hükmüne geçebilir. Yoksa onun yerine ikame etmek; aynı kal'anın taşlarını, kal'anın içindeki elmas hazinesinin yerine koyup, o elmasları dışarı atmak nev'inden ahmakane bir cinayettir.

İşte ey ehl-i Kur'an olan şu vatanın evlatları! Altıyüz sene değil, belki Abbasiler zamanından beri bin senedir "Kur'an-ı Hakim'in bayraktarı" olarak, bütün cihana karşı meydan okuyup, Kur'an'ı ilan etmişsiniz. Milliyetinizi, Kur'an'a ve İslamiyet'e kal'a yaptınız. Bütün dünyayı susturdunuz, müthiş tehacümatı defettiniz, ta "Allah, sevdiği ve onların da O'nu sevdiği, Mü'minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı izzet-i nefs sahibi, Allah yolunda cihad eden bir milleti getirir." (Maide:5/54) ayetine güzel bir masadak oldunuz. Şimdi Avrupa'nın ve "frenk-meşrep münafıkların" desiselerine uyup, şu ayetin evvelindeki hitaba "Kim dininden dönerse!" hitabına masadak olmaktan çekinmelisiniz... ve korkmalısınız!..

Cay-ı dikkat bir hal: Türk milleti anasır-ı İslamiyye içinde en kesretli olduğu halde, dünyanın her tarafında olan Türkler ise ancak Müslümandır. Sair unsurlar gibi müslim ve gayr-ı müslim olarak iki kısma inkisam etmemiştir. Nerede Türk taifesi varsa, Müslümandır. Müslümanlıktan çıkan veya Müslüman olmayan Türkler, Türklükten dahi çıkmışlardır (Macarlar gibi). Halbuki küçük unsurlarda dahi, hem müslim ve hem de gayr-ı müslim var.

"EY TÜRK KARDEŞ! BİLHASSA SEN DİKKAT ET! SENİN MİLLİYETİN İSLAMİYET'LE İMTİZAÇ ETMİŞ, ONDAN KABİL-İ TEFRİK DEĞİL. TEFRİK ETSEN, MAHFSIN! BÜTÜN SENİN MAZİDEKİ MEFAHİRİN, İSLAMİYET DEFTERİNE GEÇMİŞ. BU MEFAHİR; ZEMİN YÜZÜNDE HİÇ BİR KUVVETLE SİLİNMEDİĞİ HALDE, SEN ŞEYTANLARIN VESVESELERİYLE, DESİSELERİYLE O MEFAHİRİ KALBİNDEN SİLME!.."

(Bediuzzaman Said Nursi (Rahimehullah)-"Mektubat" s. 297-303 )

Hiç yorum yok: